Matthew etkisi

Matthew etkisi

 

Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu durum.

 

www.readit.az sizleri ünlü teorilerle tanıştırmaya devam ediyor. Bu seferki konumuz “Matthew etkisi”(Matthew effect).

 

Bu teoriye göre, ekonomik veya sosyal sermaye gücüne sahip olanlar bu kaynaklar aracılığıyla daha fazla güç veya sermaye kazanabilir. Terim sosyolog Robert K. Merton tarafından 1968 yılında ortaya atıldı (Psikolojide ise Keith Stanovich tarafından). Bu etkinin adı İncil'deki Matthew suresinden alınmıştır. Sûre şöyledir: "... sahip olanlara daha çok verilecek ve onlar bereket sahibi olacaklar; ama hiç bir şeyi olmayanların ise sahip oldukları bile ellerinden alınacak ..." (Matthew 25:29)

 

Bu etkiye göre, bir insanın sahip olduğu avantajlar veya dezavantajlar ona yeni avantaj / dezavantajlar getirir.

 

Matthew Etkisi iş dünyasında

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu etkiye göre, yüksek sermayeye sahip olan kişiler onun aracılığıyla yeni yatırımlar yaparak, daha fazla gelir elde edebilir. Elbette, bu aktif yatırımlar aracılığıyla mümkündür. Ayrıca, daha az gelire sahip olanlar bu geliri bile kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Peki bunun sebebi nedir? Bu etki bir ölçüde risk ve özgüven ile ilgilidir. Yüksek gelire sahip olan kişiler daha çok aktiflere yatırım yaptığı halde, daha düşük gelire sahip olan kişiler çoğunlukla pasif yatırımlar gerçekleştirirler.

 

Matthew Etkisi eğitimde

"Matthew etkisi" ünlü psikolog Keith Stanovich tarafından 1986 yılında eğitim sistemine uyarlanmıştır. Yapılan deneylere göre, eğitim sisteminde de "zenginlerin daha zengin, fakirlerin daha fakir olması" durumu kendini gösteriyor (elbette eğitim anlamında). Çocuklar üzerinde yapılan deneyler gösteriyor ki, küçük yaşlarından yazma ve okumayı daha çabuk ve kolay öğrenen çocuklar geleckte, okulda da daha hevesli ve çalışkan oluyorlar. Buna uygun olarak erken yaşlarda okuma ve yazma ile ilgili sorun yaşayan çocuklar derslerine karşı çok isteksiz davranıyor ve öğrenmede zorluk yaşıyorlar.

 

Okumayı güçlükle öğrenen öğrencilerle ilgili birkaç kanıt mevcuttur. Psikolog bu kanıtlara dayanarak gösteriyor ki, erken yaşlarda bu konuda sorun yaşayan çocuklar ayrıca bilişssel zekanın diğer taraflarını da geliştirmekte zorluk çekiyorlar. Deney yapılan çocukların IQ puanları bu kanıtlardan biridir.

 

Ayrıca, Alligton tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, olumsuz anlamda "Matthew etkisi"ne maruz kalan 1. sınıf öğrencileri haftada 16 kelime öğrendiği halde, olumlu anlamda etkilenen çocuklarda bu rakam 1933'e kadar çıkabiliyor.

 

Psikolog bunun önüne geçmek için sorunun zamanında görülmesi ve çocukların doğru yönlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Stanoviç 1986 yılında yazdığı ünlü makalesinde ayrıca şunları da belirtiyor: "Bu gibi durumların giderilmesi için hiçbir şey yapılmadığı taktirde çocuklar arasındaki uçurum büyür ve bu onların gelecek yaşamını olumsuz yönde etkiler".

 

Massaru Ibuka da kendisinin ünlü "Üç yaş artık çok geç" kitabında çocuğun erken gelişiminin öneminden bahsediyor. Yazara göre, çocuklar sonradan hayatlarının oluşmasına etki eden bir çok özellikleri ve becerileri yaşamlarının ilk üç yılında benimsiyorlar. Bu nedenle, onlarla uğraşırken düzgün terbiye yöntemleri tercih edilmelidir.


Bütün yenilikler